Ebeveynler, bebek sahibi olduklarında, kendilerinin yapmak isteyipte yapamadığınız her şeyi “ben olamadım çocuğum olsun” düşüncesi ile yetiştirmeye başlarlar.
Baskılar, nasihatlar, dayatmalar ve eleştiriler ile kendi yaşayamadıkları hayatı çocuklarına yaşatma gayreti içine düşerler.
Çocuğunuzun hayatını elbette ki planlayacaksınız ama onun yetenek, ilgi, istek ve potansiyeline göre yönlendirmeniz önemli. Bu nedenle çocuğunuzu yetiştirirken kendinize “kim bu küçük insan?” diye sorun. Bu soru ile çocuğunuzu tanımaya çalışın. Tanımak için onu gözlemeniz, nelere ilgi duyduğunu anlamaya çalışın. Bu da ancak çocuğunuzu kabul etmenizle gerçekleşir.
Kabul; karşımızdakinin duygu, düşünce, değer ve davranışının ona ait olduğunu, onun için bir anlamı olduğunu, benimki ile aynı olmadığını; beni rahatsız etse dahi bunu yapmanın onun ihtiyacı olduğunu anlamaktır. Bunu anladığınızda karşımızdakinin duygu, düşünce, değer ve davranışını “zihinsel olarak” kabul etmiş olursunuz.
Anne baba, çocuğu kabullendiğinde onun olduğu gibi kalacağına inanır, bunun için en iyi yolda daha iyi olabilmeleri için neleri kabul etmediklerini söylemektir. Eleştirme, yargılama, nasihat, öğüt, uyarı ve ahlak dersi ile çocuğu olduğu gibi kabul etmediğinizin mesajını verirsiniz. Zamanla bu kabullenmeme diline maruz kalan çocuk ailesine kendini kapatır. Duygularını ve sorunlarını kendisine saklamanın daha huzurlu olduğunu fark eder.
Kabul, etkili bir iletişim temel taşıdır. Ebeveynler, çocuklarını kabullendiklerini içten bir şekilde kelimelere döktüklerinde yapıcı, olumlu etkiler yaratabilecek bir araca sahip olacaklar. Unutmayın ki, birini olduğu gibi kabul etmek gerçek anlamda sevmektir; kabullendiğini hissetmek ise sevildiğini hissetmeye eşdeğerdir.
Editör: Gizem Güngör
Ebeveyn Çocuk İlişkisinin Temel Taşı
Ebeveynler, bebek sahibi olduklarında, kendilerinin yapmak isteyipte yapamadığınız her şeyi “ben olamadım çocuğum olsun” düşüncesi ile yetiştirmeye başlarlar.
15 Şubat 2017 Çarşamba 01:13
Bu haber kez okundu.
